
New York’un gölgeli sokaklarında kanun değil, korku hüküm sürmektedir. Takvimler 1950’leri gösterdiğinde, İtalyan kökenli mafya liderleri arasında başlayan taht savaşı geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Vito Genovese ve Frank Costello, suç imparatorluğunun kontrolü için amansız bir mücadeleye kilitlenmiştir. 1957’de Genovese’nin düzenlediği suikast girişimi hedefi bulamamış, yalnızca Costello’nun kararlarını değiştirmeye yetmiştir. Hayatını geride bırakmak isteyen Costello, bu kararla daha büyük bir tehlikenin kapısını aralamıştır. Mafyada zayıflık göstermek, düşmana davetiye göndermekle eşdeğerdir. Her yeni hamle, iki taraf için de ölümcül bir sonuç doğurmaktadır. Bu acımasız hesaplaşma, yalnızca sokaklara kan değil, liderlerin hayatlarına da felaket getirmiştir.