
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir dünyada, Alex Browning’in zihni, çevresindeki herkesten farklı çalışmaktadır. Lise sıralarında sıradan bir genç gibi görünse de, onun en büyük laneti yaklaşan ölümü hissedebilmesidir. Paris’e yapılacak bir okul gezisi öncesinde, uçağın havada infilak edeceğine dair sarsıcı bir önseziyle dolar. Kontrolsüz bir panikle arkadaşlarını uyarır, bazılarını uçaktan uzak tutmayı başarır. Uçak havadayken gerçekten parçalanır. Hayatta kalanlar, dehşet içinde ama canlıdır. Fakat bu, tehlikenin geçtiği anlamına gelmez. Ölüm, kaçırdığı yolcuların izini sürmeye başlar. Her biri, sırayla ve açıklanamaz kazalarla hayatını kaybetmeye başlar. Alex, bu ölüm zincirinin ardındaki gizemi çözmeye çalışır. Zamanla ölümlerin yerini ve zamanını önceden görmeye başlar. Artık sadece kendi yaşamı için değil, ölümün kurduğu planı altüst etmemek için de mücadele etmektedir. Her şey mutlak bir düzene bağlanmıştır.