
Bir milyar yılı aşkın bir dönemi kapsayan bu öyküde, insanlığın sona ermesinden uzun bir zaman sonra bir deniz şamandırası bir uyduyla sanal bir ortamda karşılaşır. Dünya’daki yaşam hakkında bilgi edinmeye başladıkça, hem kendi kimliklerini hem de var olmanın ve aşkın ne demek olduğunu anlamaya başlarlar. Film, izleyicilere zaman ve duygular açısından bir yolculuk deneyimi sunuyor. İnsanlığın kalıntılarını incelerken, teknolojinin soğuk görünümünün arkasında yatan derin duygusal bağlılıkları ortaya koyuyor. Bu eser, geçmişle bağ kurma ve geleceği kavrama imkanı sağlarken, yaşamın ve aşkın evrenselliğini de ön plana çıkarıyor. Soyut kavramlar etrafında dönen bir senaryo gibi dursa da, ilettiği mesajlar ve yarattığı duygusal derinlik bakımından son derece etkileyici ve düşündürücü. Duygusal ve zihinsel açıdan zengin bu yapım, izleyicileri hem şaşırtmayı hem de derin düşüncelere dalma fırsatı sunmayı başarıyor.