
Türkmenistan’ın tozlu arka yollarından Ashgabat’ın muhteşem spor tesislerine uzanan bu film, sessizliğiyle tanınan temizlikçi Sayara’nın çarpıcı yolculuğunu gözler önüne seriyor. Genç kadının düzenli hayatı, siyasi bir etkiye sahip olan zengin bir grup gencin kardeşini acımasızca öldürmesiyle altüst oluyor. Sayara, hayatını kaybeden babasının karanlık mirasını omuzlarında taşıyarak intikam arayışına çıkarken, izleyiciyi hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayıcı bir maceraya sürüklüyor.
Hikaye ilerledikçe, saygıyla işlenmiş kaslı makinelerin arasında yükselen tek ses, Sayara’nın içindeki öfke haline geliyor. Spor salonunun her köşesi, onun dönüşüm sürecine tanıklık ederken, yönetmen sakin görünen planlarla gerilimi sürekli olarak canlı tutmayı başarıyor. Güç, adalet ve sessizlik temaları etrafında dönen bu öykü, Fargo’daki soğukkanlı sabrı ile John Wick’in hızlı aksiyonunu harmanlayarak izleyicinin vicdanında ustaca sorular bırakıyor.