
Teksas’ın vahşi ve durmak bilmeyen topraklarında, Ransom Canyon adındaki kasaba üç köklü çiftçi ailesinin kaderini çizmektedir. Bu aileler, atalarından kalan mirası ve yıllardır süregelen yaşam tarzlarını korumak için kan dökmeye hazırdır. Toprak onlar için yalnızca bir ekmek kapısı değil, aynı zamanda gururlarının, geçmişlerinin ve geleceklerinin teminatıdır. Ancak dışarıdan gelen karanlık ve acımasız güçler, bu dengeyi sonsuza dek yerle bir etmeye kararlıdır. Bu kargaşanın merkezinde yer alan Staten Kirkland, ailesinin yıkımıyla beraber insanlığını toprağa gömmüş bir adamdır. Geçmişte yaşadığı derin kayıplar onu tek bir amaçta odaklamıştır: intikam. Hayatındaki yegâne huzur ise kasabanın dans salonunu işleten, çocukluk arkadaşı Quinn O’Grady ile kurduğu bağda gizlidir. Ancak kasabaya ansızın gelen gizemli bir kovboy, gömülü sırları gün yüzüne çıkardığında, Ransom Canyon telafisi olmayan bir yola girmiş olur. Staten, hem kanla sulanan topraklarını hem de kalbindeki son sevgiyi korumak adına, ölümüne bir savaşa girişmek zorundadır.