
Claire Hiller, genç kızı Robin’in hayati tehlike taşıyan bir kazadan mucizevi bir şekilde kurtulmasından dolayı derin bir mutluluk ve minnet hissediyor. Ancak bu sevinç dolu anların ardından Claire, kızında beklenmedik değişimler gözlemlemeye başlar. Robin, kazadan önceki haliyle kıyaslandığında farklı birisiymiş gibi davranmaya başlar ve zaman zaman tuhaf ve açıklanması zor davranışlar sergiler. Claire, kızının bu dönüşümünü kaygıyla izlerken, içgüdüsel olarak bu kurtuluşun ardında karanlık ve ürkütücü bir gerçek olduğuna dair şüpheler taşımaya başlar. Kızının ölümle yüz yüze gelmiş olması, peşini bırakmayan gizemli bir varlığın onu izlediği düşüncesini aklından çıkaramaz. Claire’in endişeleri, Robin’in güvenliği ve ruh durumu konusunda artan korkulara dönüştüğünde, bu karanlık varlıkla karşılaşmak zorunlu hale gelir. Film, gerilim ve gizem dolu sahneleriyle izleyiciyi büyülü bir dünyaya çekerken, bir annenin kızını koruma içgüdüsüyle mücadelesini sahneye koyuyor. Claire ve Robin’in yaşadığı bu olağandışı deneyim, seyirciyi sürekli merak içerisinde tutacak bir hikaye sunuyor.