
Gelecekte, ölen bir insanın bilincinin geçici bir süreliğine başka bir bedende yeniden var olabileceği bir dünyada, Sal, hayatının aşkı Zoe’yi kaybettiğinden beri kaybolmuş bir içsel boşluğun içinde sıkışıp kalmıştır. Kaybın ardından sadece geçmişin hatıralarıyla ayakta kalmaya çalışan Sal, bu yalnızlığı hiçbir şeyle dolduramamaktadır. Bu durum, özellikle Sal’ın kız kardeşi Ebe’yi derinden etkilemiştir. Abisinin ruhsal çöküşüne şahit olan Ebe, ona, yeni bir teknoloji olan Farklı Bir Son’u denemesi için ısrar eder. Bu teknoloji, ölen bir kişinin zihnini geçici bir süreliğine hayata döndürmeyi vaat etmektedir. Başlangıçta tereddüt eden Sal, sonunda bu kararı kabul etmek zorunda kalır. Zoe’nin bilinci, gönüllü bir beden bağışçısına aktarılır ve Sal, tamamen yabancı bir bedende olsa da Zoe’yi tekrar görmek için bir fırsat yakalar. Bu süreç, ona hayatta kalması için yeni bir amaç verir. Ancak bu deneyim, Sal’ın yaşamını daha karmaşık bir hale getirir. Artık sadece Zoe’ye değil, onun geri dönmesine de bağımlı bir hale gelmiştir. Sonunda, Sal, bu sürecin ne kadar riskli ve belirsiz olursa olsun, bu sonun gerçekten son olmasına asla izin vermemeye kararlıdır.