
Negin ve Nazgol, kışın sert soğuğunda karların altında donmuş bir miktar para bulurlar. Buzun içine hapsolmuş bu parayı çıkarma çabaları, onları hem fiziksel hem de beklenmedik şekilde duygusal bir serüvene sürükler.
Aynı sıralarda, Massoud, giderek daha da kafası karışan bir grup turisti Winnipeg’in anıtları ve tarihi mekanları arasında gezdirirken, yön duygusunu ve kontrolü yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Rehberlik ettiği bu gezi, tuhaf rastlantılar ve absürt anlarla gerçeklikten sapmaya başlar.
Öte yanda, Matthew, Quebec’teki devlet memurluğu görevinden istifa eder ve yaşlı annesiyle birlikte geçmişin izlerini süren gizemli bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk, sadece mekânsal değil, aynı zamanda zaman ve kimlik sınırlarını da aşan bir deneyime dönüşür.
Üç ayrı hikâyenin iç içe geçtiği bu filmde; zaman, coğrafya ve benlik kavramları bulanıklaşır, karakterler ve izleyici giderek artan bir oryantasyon bozukluğunun içine sürüklenir. Gerçek ile hayalin iç içe geçtiği anlatım, gerçeküstü bir komediye dönüşürken, yaşamın absürtlüğüne dair derin ama mizahi bir bakış sunar.