
Frankfurt’taki ABD Konsolosluğu’nda yaşanan sıradan bir ziyaret, eski bir Özel Kuvvetler askeri olan Sara’nın hayatını altüst eder. Oğlu, konsolosluk binasına girmeden kaybolmuş ve kimse, hatta güvenlik kameraları dahi, onun varlığını doğrulamamaktadır. Herhangi bir görgü tanığı ya da resmi kayıt, çocuğun oraya girdiğine dair bir iz bulamamaktadır. Sara, oğlunun kaybolmasının tesadüf olmadığını fark eder ve içindeki annelik güdüsüyle harekete geçer. Alman makamlarının konsolosluk üzerinde hiçbir otoritesi bulunmamakta, ve binaya girmek neredeyse imkansızdır. Oğlunu kurtarmak için, diplomatik dokunulmazlığın koruduğu bu yapının içine gizlice girmeyi göze alır. Ancak konsolosluk, dışarıdan bakıldığından çok daha karmaşıktır ve burada derin, karanlık sırlar gizlenmektedir. Her adımda Sara, bir yalanlar, ihanetler ve gizli planlar ağının içine çekildiğini fark eder. Anneliğinin güdüsüyle, korkusuzca bu gizemi çözmeye ve oğlunu kurtarmaya kararlıdır.